seni bir buçuk yıl tanıdım.
her biri bir buçuk yıldan
bir düzine yaşım var bugün.
dediğin gibi,
emziğini kaybetmiş, ağlayan
on iki yaşında bir bebeğim bugün.
Ahmak ıslatan
Ben; bazen, seni
hiç tanımamış olmayı istedim.
en azından
yeni bir güne uyanana kadar.
Ben; hep, seni
görmek istedim.
gel gör ki
seni görmemek de güzel.
ama benim neyse ki
gözlerim var.
Ben; biraz, seni
işitmek istedim.
seni duyamamak da güzel
çünkü sesin,
öyle sessiz ki
sevdiğini söyler gibi.
Sen; hafiften, bana
dokun istedim.
bana dokunman da güzel
çünkü tenin
ılık ve sakin
ahmak ıslatan gibi.
Ben; arada, seni
öpmek istedim.
seni öpememek de güzel,
çünkü dudaklarındaki mühür
sanki
hiç bozulmamış gibi.
-yani yalan gibi.
Ben; çoğu zaman, seni
hiç tanımamış olmayı istedim.
hiç..
hiç tanımamış olmayı istedim.
en azından
yeni bir güne uyanana kadar.
Ben; hep, seni
görmek istedim.
gel gör ki
seni görmemek de güzel.
ama benim neyse ki
gözlerim var.
Ben; biraz, seni
işitmek istedim.
seni duyamamak da güzel
çünkü sesin,
öyle sessiz ki
sevdiğini söyler gibi.
Sen; hafiften, bana
dokun istedim.
bana dokunman da güzel
çünkü tenin
ılık ve sakin
ahmak ıslatan gibi.
Ben; arada, seni
öpmek istedim.
seni öpememek de güzel,
çünkü dudaklarındaki mühür
sanki
hiç bozulmamış gibi.
-yani yalan gibi.
Ben; çoğu zaman, seni
hiç tanımamış olmayı istedim.
hiç..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)